Mekke’de inmiştir, 28 âyettir. Adını konusu olan Hz. Nûh (a.s.)’ın tebliğinden almıştır. Hz. Nûh’un, halkını irşad etmesi, fakat onlardan çoğunun yüz çevirmesi neticesinde onların helâki, müminlerin felahı için yaptığı dua nakledilir.
Mekke’de inmiş olup 44 âyettir. Adını 3. âyetten almıştır. Zi’l-meâric: Yüceler yücesi, “dereceler ve makamlar sahibi” demektir. Sûre Mekke kâfirlerinin âhireti inkârları ve Hz. Peygamberi yalancı saymalarını reddetmeyi esas konu edinmiştir. Bismillâhirrahmânirrahîm. 1 – Biri çıkıp, gelecek azabı sordu. [22,47; 38,16] Bir kısım müfessirler “azabı sordu” anlamı verirken diğer bir kısmı ise, Seele fiilinin öteki […]
Mekke’de inmiş olup 52 âyettir. Adını ilk âyetten almıştır. Hâkka: “Kesin gerçek, vuku bulması muhakkak olan kıyamet” anlamına gelir. Sûrenin birinci kısmında daha önce yaşamış ümmetlerden peygamberleri yalancı sayanların âkıbetleri, ikinci kısımda ise Kur’ân’ın Allah’ın sözü olup Hz. Peygamberin müşriklerin iddialarından berî olduğu ispatlanır.
Mekke’de inmiş olup 52 âyettir. Adını 1. ayette geçen el-Kalem’den almıştır. Bu sûre Hz. Peygamber aleyhinde müşriklerin ileri sürdükleri bazı iddiaları çürütüp onun nübüvvetini ispatlar. Bunun başlıca delilinin, onun mükemmel ahlâkı olduğunu vurgular. Gerçekten hayat boyunca güzel ahlâkın bütün dallarında mükemmel olmak, pek büyük bir mûcizedir. Ayrıca inkâr ve nankörlüğün sonucu, bahçe sahiplerinin kıssası ile […]
Mekke’de inmiştir. 30 âyettir. Adını başlangıç kısmında geçen ve Allah’ın kâinatı yaratıp yönetmesinde kendisini gösteren mülkünden, yani hakimiyetinden bahsetmesinden alır.
Medine’de inmiş olup 12 âyettir. Adını sûrenin baş kısmındaki konudan almıştır.
Medine’de inmiş olup 12 âyettir. Adını, sûrenin ilk bölümüne konu teşkil eden talak (boşama) hükmünden almıştır. Esas itibariyle Bakara sûresinde bildirilen aile hukukunun bazı konularına burada tamamlayıcı hüküm getirilmektedir.
Medine’de inmiş olup 18 âyettir. Adını 9. âyette geçen yevmu’t-tegâbûn’den almıştır. Teğabün günü, kusur işleyen insanın günahlarının farkına varıp dünyada iken aldandığını kabul ettiği gündür.
Medine’de inmiş olup 11 âyettir. Sûre, adını esas konusundan almıştır. Münafıkların iki yüzlülüklerini, içlerinden müminlerin felâketlerini istedikleri halde onların yüzlerine gülmelerini bildirip müminleri uyarır.
Medine’de inmiş olup 11 âyettir. Adını cuma namazını farz kılan 9. âyetten almıştır. Son Peygamberin evrensel risaletinin insanları arındırması, Yahudilerin kendilerini üstün görüp dine de bu anlayışı hakim kılmalarının zararı bildirilir ve İslâm’ın hem dünyayı, hem âhireti, hem de bütün insanlığı kucaklayan ibadet telakkisine işaret edilir.
Medine’de inmiş olup 14 âyettir. Adını 4. âyetten almıştır. Sûrenin asıl konusu gerçeğe iman edip o uğurda mücahedeyi teşviktir. İnsanlığın üç büyük Peygamberi olan Hz. Mûsâ, Hz. Îsâ ve Hz. Muhammed aleyhimüsselamın risalet ve tebliğlerine işaret edilmiştir.
Medine döneminde inmiş olup 13 âyettir. Adı “imtihan edilen kadın”, mânasına olarak “mümtahane” yahut “şiddetli bir şekilde imtihan eden ahkâmı açıklayan sûre” mânasına olarak “mümtehine” şeklindedir.
Medine’de inmiştir. 24 âyettir. Adını ikinci âyetinde geçen haşr kelimesinden almıştır. Bu da “sevkiyat için bir yere toplama” demektir. Hz. Peygamber (a.s.), Medine şehir devletini Müslümanlar, Yahudiler ve müşriklerin anlaşmalarını sağlayarak kurmuştu.
Medine’de inmiştir. 22 âyettir. “Halini anlatıp hakkını savunan kadın” anlamına gelen mücadile sıfatı, birinci âyetin konusundan alınmıştır
Medine’de inmiştir. 29 âyettir. 25. âyette geçen ve “demir” anlamına gelen kelime, sûrenin adı olmuştur. Sûre Allah’ın büyüklüğünü, hak ve hakikat uğrunda fedakârlığın lüzumunu, dünyanın geçici zevklerinin insanı aldatmaması gerektiğini, İslâm’a karşı kılıç çekenlerin yenileceklerini, Allah’ın Müslümanlara vaad buyurduğu lütufları ve nihayet, önceki peygamberlere inanmanın, onların dâvetini son ve mükemmel tarzda yenileyen Hz. Muhammed’e iman […]
Mekke’de inmiştir. 96 âyettir. “Gerçeğin ta kendisi olan büyük hadise” anlamına gelen el-Vâkıa adı, ilk âyetten alınmıştır.
78 âyet olup Mekke’de inmiştir. İlk âyetinde Rahman ismi geçtiğinden ve sûre boyunca Allah’ın rahmâniyeti anlatıldığından bu ad verilmiştir. Bir önceki Kamer sûresi daha ziyade terhib yani kendilerini bekleyen tehlikeyi bildirerek insanları dine dâvet ederken, bu sûre daha ziyade tergib, yani Allah’ın bu dünyada, özellikle ebedî cennette hazırladığı nimetlerini hatırlatarak oraya dâvet eder.
55 âyet olup Mekke’de inmiştir. Sûreye, ilk âyetinde geçip “dolunay” anlamına gelen “Kamer” adı verilmiştir. Âhireti ve Hz. Peygamber (a.s.)’ın nübüvvetini inkâr eden Mekke müşrikleri uyarıldıktan sonra, Hz. Peygamberi ve müminleri teselli için, daha önceki peygamberlerin tebliğ hayatları özetlenir
62 âyettir. Mekke’de takriben risaletin 5. yılında inmiştir. Sûre adını, birinci âyetinde geçen ve yıldız anlamına gelen necm kelimesinden almıştır.
Mekke’de nâzil olmuştur. 49 âyettir. Sûre Hz. Mûsâ (a.s.)’ın ilahî tecellilere mazhar olduğu dağa işaretle başlar ve Kur’ân’ın da Nur dağındaki vahiyle başladığına imâ edilir.